Sohbet – Zor Günler

Zor günler ( Hindu bir arkadaşımın bana öğütleri)

Sohbet– Hani derler ya içi seni yakar dışı beni, zor günleri yaşamamışlar, hayatı, dünyayı tanıdıklarını sanmasınlar. İyi günlerimiz olur, kötü günlerimiz olmuştur, böyle durumlarda ne yapılır, ne yapabiliriz. Baştan şuna inanmak gerek: ister kötü olsun, ister iyi, ister çirkin, ister güzel, vs. hepsi hayati oluşturan bir parçadır. olmadığını bildiğimiz halde şikayet ederiz, anlatıp ferahlamak için diyelim, sorunu dile getirmek diyelim, ilgi görmek diyelim ama amaç hatalarımız kabul ettirme yerine hatalarımızdan öğrenmek olsun.. Sihirbazların yaptığı gibi bir parmak şıklatma hareketiyle hayatımızı  değiştirmemiz mümkün değil. Sen, bir birey olarak,  sorunlarını çözecek olan kendinsin! Ne kadar ağır gelse de, zor görünse de..

Kimse hatasız, mükemmel değildir. İçinde bulunduğumuz durumlar da böyledir, başına niye geldiyse geldi, yaşandı, güzeldi veya değildi. Hayatımızın büyük bir bölümünde zorlukları aşmak için uğraşmaktayız. Düşünün! İşimiz, mesleğimiz, doktorlar, sigortalar, öğretmenler, psikologlar vs. insanların hizmetinde ve hayatı kolaylaştırmak içindirler.

Kendimizi dinleyerek çoğu zorluklara çözüm bulabiliriz, keşke imkanımız olsa da, zor durumlarda destek olacak profesyonel kişilere ulaşabilsek ama sonuç yine sende bitiyor, bedenimizde AC-KAPAT düğmesi yok. 🙂

Neden her şey mükemmel olmalı? Neden güzel olmalıyız, neden yakışıklı olmalıyız, neden zengin olmalıyız, neden çok başarılı olmalıyız, neden kariyer yapmalıyız. Olduğu kadar olsun, başarabildiğimiz kadar başaralım, kazanabildiğimiz kadar kazanalım, bırak komşun tatilini, Çin’de yapıyorsa yapsın. Sende kır gezisine git. Komşun Jeep’e biniyorsa binsin, sende eski bir bisiklet al, olmadı yürü..

İyi zamanların ve kötü zamanların olabileceğinin bilincinde ol, bir dizi kötü zamanlardan sonra iyilerinde geleceğine inan. Bizi, hayatta olgunlaştıran yaşadıklarımız dır. Zor durumlarda nasıl davranacağımızı gösterendir. Canımızın kıymetini bilelim. Küçük veya büyük sorunlara dalıp, aydınlığı zindan etmeyelim kendimize. Göreceksin her tecrübe seni, senin düşünmediğinden daha ileri götürecektir.. Kötü olan ne, niye kötü, kötüyü iyiyi kim belirliyor? Sorunlarla karşılaşmayı, başarısız olmayı genelde beceriksizliğimize, bilinçsizliğimize, tabiri caizse bir baltaya sap olamayışımıza bağlarız, içimize atarız, olayları tabulaştırırız.

Zorlukları seni yıldırmasın, başına gelenlerden utanma, sen durumu iyi olanlardan kötü değilsin. Hepimizin sorunları var, kimi gözükür, kimi de gözükmez, güzellikleri paylaşmıyor muyuz, o zaman güzel gitmeyenleri de paylaşmamız gerekir. 🙂 Seni seven, seni kötü gününde yalnız bırakmaz, kendi imkanları dahilinde sana yardımcı olmaya çalışacaktır, yapmıyorsa zaten seven olmamıştır. Onunla paylaşımda olmaz, ondan iyilikte beklenmez…

Sorunlarını, zorluklarını değil, çözümünü düşün, kollarının arasına al ve kabul et, ona uzaktan bakmak yerine kucaklarsan daha verimli sonuca varabilirsin…

Sevgilerle

BlackSea

Kalbsesi.Com – Sohbet

Sohbet – Bir Mektuba Cevap

Günaydın Nuray Hanım,

Dün akşam işten dönerken okumuştum mektubunuzu, trende, kalabalık eve doğru yol alıyordum. İş yorgunluğu, ruhen o yazıya uygun olmayan bir ortam, yazıyı okurken onunla bağ kuracak konsantreden yoksun ama sizi bekletmemek düşüncesiyle hemen cevaplamak istedim, Çünkü ben birine bir şeyler yazdığımda bazen bilinçaltında hemen cevap beklerim, kendimden bildiğim için eve gelmeyi beklemedim….

Umarım bugün biraz daha iyisinizdir, şu an kulağımda Grup Abdal’ın müzikleri, en çok sevdiğim “Şifa istemem balından….” parçası, tüm albümünü dinlemenizi tavsiye ederim. Yazınızı daha dikkatli okuyup bir önceki yazımı tamamlayıcı sözler kullanmayı deneyeceğim. Bazen günlük yaşantımın içinden çıkıp, ruhen olmak istediğim gibi olmayı denediğimde, müzik eşliğinde dile getirmeye çalışırım, neşemi ve üzüntülerimi…

Biraz siyasi takılırım, biraz da duygusal, bazen yaradana cok yakın, bazen isyan, bazende şükrederim hayatta oluşuma, güzel dünyamızda bize doğmayı nasip ettiğine. Siyasi bölüm aklınızı karıştırmasın, radikal bir düşüncem yok ama, yeryüzünde kapitalizm uğruna yaşayanları birbirine düşüren, eziyet eden savaşlar çıkaran kesime karşıyım! Az olsun hepimizin olsun düşüncesindeyim, modern olmasak ta yaşanır diye düşünüyorum. Maalesef her kesimden, yani inançlısı da, inançsızı da, iyisi de, kötüsü de paraya tapabiliyor, para uğruna insanlıktan uzaklaşabiliyorlar. Amaçlarına ulaşabilmek için her türlü aracı kullanmaktan, kılıktan kılığa girmekten çekinmiyorlar..

Her şeye rağmen hayat devam ediyor, iyi, kötü, acı, tatlı, bizde elimizden geldiğince kötüden çok iyi olması, acıdan daha tatlı olması yönünde kendimize bir yol çiziyoruz. O yolda yürürken, birazda karşımıza çıkanlardan etkilenerek bazen kendimizden uzaklaştığımız olsa da, temelde içimizden bir planımız vardır, o plana göre ilerlemek isteriz. Karşılaştığımızda ilgi duyduğumuz şahıs bizim planımıza uygun değilse onu kendi tarafımıza çekmeye çalışırız, bize benzesin, bizim gibi düşünsün isteriz. Bunun zaman kaybı olacağı, kimseyi değiştiremeyeceğinin hesabına ihtimal vermeyi bile aklımızdan geçirmeyiz… Ne kadar değişir, değiştiririz de desek bile, atalarımız boşuna “insan 7 sinde neyse, 70’inde de o olur” boşuna dememişler.. Bu yolculuk boyu, seviniriz, üzülürüz, etkileniriz, tavsiyeler kullanırız, danışırız, karar veririz, iyi olursa iyi yapmışım olur, kötü gittiğinde keşke başkalarını dinlemeseydim deriz. 🙂

Kötüler yaşanmadan bilinmez, iyileri yaşarken, kötü yaşanabileceğini de akıldan çıkarmamak lazım. Asla bir kişiye sırtını dayayıp ta, o beni asla üzmez, yarı yolda bırakmaz deme, her zaman yedek desteğin olsun ki düştüğünde yavaşça düşesin, tekrar ayağa kalkman zaman almaz, az yarayla kurtulursun…. Oh be müzikle konsantre olabiliyorum, sözler düşünmeden diziliveriyor cümleler içinde. 🙂

Üzülmeyin desem de üzüleceksiniz, sıkça yürümeyi deneyin, konuşmayı deneyin bir sırdaşınız la, doğada gezin ve etrafınıza bakın, son defa dünyaya bakıyormuşcasına, parklarda, ormanlık alanlarda dolaşın, deniz kenarına gidin, dalgalara bırakın ruhunuzu, martıların yerinde olduğunuzu düşünün, üşüyün, bir yerde sıcak bir şeyler için, biliyorum o hep aklında olacak, keşke yanımda olsaydı, keşke karşımda otursaydı, keşke sesini duyabilseydim diye… Ama yok işte, demek ki yanında olmak istemiyormuş, senin yanında olmak istemeyene ayrılan bir saniyene yazık olur, aklından bile geçirmemeye çalış, çünkü o bunu hak etmiyor. Ha şunu yapabilirdi, sizden hoşlandım, hayatımda başka biri var, ne yapacağımı bilemiyorum, çaresizim diye size karşı dürüst olabilirdi. O zaman size bu kadar acı vermezdi.. Görünen o ki o dürüst olabilmeyi bile başaramıyor, öylesinden ne beklenir?

Öyle bir günde idim ki, canıma bile kıyasım gelmişti, dayanamıyordum, ne evdekilere faydam vardı, ne de kendime, nefret ediyordum yaşadıklarımdan, bir karanlığın içinde kaybolmuştum, sabaha kadar otururdum, çok zamanlar, iş arkadaşlarımı, insanları sevdiğim için, asla hastalık yapıp evde kalmadım, hep çalıştım, çünkü insan yalnız olduğunda kendini daha kötü hissediyor. Yine sabahladığım bir günde, kalkıp, boy abdesti alıp, seccadeye oturdum gözyaşları içinde, Allah rızası için iki rekat namaz kıldıktan sonra yalvardım: “bana ne verirsen ver razıyım, kanser ver, kalbimi durdur, beynimi durdur, dayanamıyorum artık dinsin bu acı, onu aklımdan çıkarması için yalvardım…

Biliyorsun değil mi aslında bu sözü kendine veriyorsun Allah huzurunda, artık onu düşünmeyeceğim diye, ne kadar güzel seyler kaçırdığını sakın aklından çıkarma, ne kaçırıyorum ki mi dediniz? Ben öyle duydum. 🙂 Ömrünüz! Ne kadar olduğunu bilmediğiniz ömrünüz, o güzelim saniyeleri az sonra yaşayacaklarınıza ayırın, ne mutlu size, eğer sorunsuz nefes alıp verebiliyorsanız, yeyip içebiliyorsanız…

Dikkatinizi dağıtacak şeylere bakın, zamanınız varsa çok basit bir uğraşı bulun kendinize, ruhunuzu dinlendirecek, sizi meşgul edecek… Depresif, olumsuz insanlardan uzak durun, sizin yaşadıklarınızı hesaba katmayıp, aksine sizi hep geriye götüren kişilerden uzak durun… Konuştuğunuz, sohbet ettiğiniz kişiler size tavsiyeler verecek kapasitede olsun, yoksa bunalımdan bunalıma sürüklenirsiniz….

Saçmalamış olabilirim, siz bana derdinizi anlatırken, bende yaşadıklarımı sizle paylaştım, neler yaptığımı, acılardan kurtulmak için. Tanıdıklarınızı alın, size uzak olanları unutun.

Gününüz güzel geçsin….

Selamlar

BlackSea”

@ Kalbsesi.Com – Sohbet, Sohbet Sitesi, Sohbet Siteleri, Sohbet Odaları, İslami Sohbet, Bedava Sohbet

Sohbet – Umudunu Asla Kesme

Umudu asla kaybetmemenin bu sabah canlısını yaşadım. Soğuk, yağmurlu ve rüzgarlı bir hava vardı ama işe gitmem gerekiyordu. İstasyona gitmek için 3 seçeneğim vardı, arabayla, otobüsle veya yürüyerek, otobüs seçeneğini siliyorum. Çünkü yola çıkmışım ve 20 dakika beklemem gerekiyor. Arabada tereddüt ediyorum, çünkü kızımın stajı var, otobüsle uğraşmasın diye arabayı ona bırakıp yürümeye karar verdim.
Genelde saate bakmam evden çıkarken, gereksiz yere zamanla yarıştığımız çok olur. Geç kaldıysam koşacak değilim, erken gidip, geç kalan vasıtayı bekleme ihtimalide var. Neyse yağmur gözlerimin içine giriyor. İstasyona yaklaştıkça, kilisenin çanından saatin 07.30 u vurduğunu tahmin ediyorum. İçimden 07.34 treni kaçtı diyorum. İstasyonun önünde lambalarda bekliyorum, koşsam yetişeceğim ama inatla bekliyorum. Trafik yok denecek kadar sakin, kırmızıdan geçiyorum yaya geçidini.Tren için değil, fırtınadan kaçıyorum. Tren gelmiş hala peronda bekliyor, kesin arızalıdır diyorum.
Hadi Remzi şansını dene, diye kendimi cesaretlendiriyorum, kartımı otomatik geçişte onaylatıp, genelde trenin kalkması gereken perona acele ile yürüyorum. Tühhh!!  Yanlış peronmuş, aceleden diğerine koşuyorum. Karşı peron için geri yürüyüp tünelden geçmem lazım. Tünelde yürürken, kulağım trenin hareket sesinde. Bir kıpırdama yok, oldu bu iş diyorum. Çabukça merdivenleri yukarı cıkıp trenin kapısına dayanıyorum, açılmıyor. İçim burkuluyor, yine boşuna koştun Remzi, sana demiştim acele etme diye… Diğer kapılara göz atıyorum. Kondüktör beni görmüş, yalnız onun beklediği kapı açık, buraya gel diye işaret ediyor. Saat 08.04 trenine kaldım derken, ummadığım. beklemediğim 07.34 e yetiştim. Siz, siz olun, asla umudunuzu yitirmeyin, son nefesinize kadar….
BlackSea

 

@ Kalbsesi.Com – Sohbet, Sohbet Sitesi, Sohbet Siteleri, Sohbet Odaları, İslami Sohbet, Bedava Sohbet

Sohbet- Nostalji

Dumankizi, su an bir muzik dinliyorum, enstrümental. aldi beni gitti uzaklara, senin yanindayim, saclarin ruzgardan ucusuyor, kokun geliyor burnuma, guluyorsun, gozlerinin ici guluyor, el eleyiz, kendimizi doganin akisina, birakmisiz, yesillikler icinde, rengarenk yaban gulleri, kus sesleri, göz göze geliyoruz, yuzumuzde tebessum, konusmuyoruz, cunku dille telaffuz edilecek gibi degil guzellikler, susuyoruz sadece gozlerimiz konussun.

Dumankizi, biliyorum bana hic umut baglamadigini, bana baglanmaya korktugunu, sonumuzun olmadigini dusundugunden, birde soyle dusun, birsey olmayacagina inanmaktan, olabilme imkanini kaldirabilirsin, cunku buna kendini adapte ediyorsun, her seferinde olmamasi yonunde gelisecek bir tavri kendine sartlandirmissin Birde olacak tarafindan dusundugunde, o yonde imkanlar yaratmaya, cozumle uretemeye baslarsin, bir gokdeleni dusun, bunu tepeden yapabilirmisin, hayir, temelden baslaman lazim, once hesabini kitabini yapacaksin, sonra para, daha sonra yapacak insan, ve birde bakmissin, hayal ve imkansiz gozuken sey yerde bitivermis, bir zaman sonra karsina dikilmis, ve o kadar emek sarfettigin seyi basarmanin zevkini tahmin edemezsin. Sen orda ben Derya ve Ayla ileyim dedigin zaman, telefon yerine zilini calip, seni kollarima alip onlarin karsisina cikmak isterdim, sizin Eminenizi mutlu etmeye, onu guldurmeye, yasatmaya geldim diye, seninle el ele onlarin yanina yurumek isterdim canim…ve dansimiza devam ediyoruz, Dumankizi Emine ile, delicesine, yuzumuzdeki mutluluk etrafimizdaki insanlara yansiyor, bizim mutlulugumuz icin guluyorlar….Yalniz benim ol, yalniz beni sev, tut Emine, tut ellerimden, tut cunku yarinimiz yok, bir gun ellerini uzattiginda, belki eline elimi uzatacak gucum olmayabilir, belki ellerini bulamayabilirim, ellerini yuregini, gozlerini sesini, saclarini, kokunu istiyorum…Icim yaniyor, seni ozlemekten, sana uzanamamaktan.

 

@ Kalbsesi.Com – Sohbet, Sohbet Sitesi, Sohbet Siteleri, Sohbet Odaları, İslami Sohbet